Siverek'in o güzelim manavında, Patlıcan Pehlivan şöyle bir kurulmuş, sanki bütün gözler onda. Mor libası, parlaklığıyla "Ben buradayım!" diye bağırıyor. Yanında da Sürmelibey soğan, Döndü domates, Fıstık biber... Hepsi sıra sıra dizilmiş, hallerinden memnun.
Patlıcan Pehlivan şöyle bir etrafına bakınmış: "Hele bakın, bugün kimler bizi beğenecek acep? Hangi tencerede şenleneceğiz?"
Sürmelibey soğan, o tatlı diliyle lafa karışmış: "Ay Pehlivan Ağa, duyduğuma göre bir 'İmam Bayıldı' yaparlarmış, dillere destan. Belki de bizim kısmetimizdir."
Döndü domates, o al yanaklarıyla heyecanlanmış: "İmam Bayıldı mı? O ne ola ki? İçinde biz de mi olacağız?"
Derken, güler yüzlü bir teyze gelmiş, Pehlivan'ı, Sürmelibey'i, Döndü'yü, Fıstık'ı seçmiş, heybesine atmış. Eve varınca, Pehlivan'ı güzelce yıkamış, şöyle bir ortadan çatlatmış. "Eyvah!"
demiş Pehlivan içinden, "Şimdi işler değişecek!"
Ama Sürmelibey onu hemen teselli etmiş:
"Korkma Pehlivan'ım. Bak gör, sonunda sen bile 'Oh be!' diyeceksin."
Teyze, Sürmelibey'i ince ince doğramış, Döndü'yü küp küp, Fıstık'ı da şöyle nazikçe kesmiş. Hepsini bir tasın içine atmış, baharatlarla şöyle bir karıştırmış.
Fıstık biber, o hafif acısıyla demiş ki: "Aman teyze, beni çok koyma ha! Yoksa damaklar yanar sonra!"
Hazırlanan bu iç harcı, Pehlivan'ın o yarıklarına özenle doldurulmuş. Tam o sırada, Zekiye zeytinyağı gelmiş, şöyle bir üzerlerinden kaymış, hepsine can katmış.
Zekiye Zeytinyağı: Selam millet! Bugün sizinle bir olacağım. Yumuşacık yapacağım sizi, parıl parıl da edeceğim.
Pehlivan, içindeki o güzelim harçla birlikte fırına doğru yol almış. Sıcaklık bastıkça mis gibi kokular yayılmaya başlamış. Mutfak sanki bir şenlik alanına dönmüş.
Fırından çıkan İmam Bayıldı, şöyle bir dumanı üstünde, sofraya kurulmuş. Pehlivan, içindeki o lezzetlerle gurur duyuyormuş. Sürmelibey tatlılığını vermiş, Döndü suyunu salmış, Fıstık da o hafif acısıyla yemeğe ayrı bir tat katmış. Zekiye zeytinyağı da hepsini birbirine sımsıkı bağlamış.
Öyle bir lezzet olmuş ki, yiyen herkes "Allah Allah!" demiş. Patlıcan Pehlivan bile o kadar beğenmiş ki, sonunda kendinden geçmiş, "Bayıldım bu işe!" demiş içinden.
İmam Bayıldı (Siverek Usulü - 4 Kişilik)
Malzemeler:
* 4 tane şöyle tombik patlıcan
* 2 tane Sürmeli soğan (orta boy)
* 3 tane Döndü domates (orta boy)
* 4 tane incecik Fıstık biber
* Yarım demet maydanoz (yeşilinden olsun)
* Yarım çay bardağı Zekiye zeytinyağı
* Tuz, karabiber (bir tutam yeter)
* Bir su bardağı da sıcak su
Yapılışı:
* Patlıcan Pehlivanları alacalı soyun, şöyle ortadan bir yarık atın. İçini de azıcık oyun ki harç sığsın.
* Sürmelibey soğanları ince ince doğrayın, Döndü domatesleri de küp küp edin. Fıstık biberleri de şöyle ikiye üçe kesin. Maydanozu da incecik kıyın.
* Geniş bir tavada Zekiye zeytinyağının yarısını ısıtın. Sürmelibey soğanları pembeleşinceye kadar çevirin.
* Fıstık biberleri de ekleyip şöyle bir iki dakika kavurun.
* Döndü domatesleri, tuzu, karabiberi de katın. Suyunu salıp çekene kadar kısık ateşte pişirin.
* Son olarak kıyılmış maydanozu da ekleyip karıştırın.
* Patlıcan Pehlivanların içini bu harçla güzelce doldurun.
* Kalan Zekiye zeytinyağını bir fırın tepsisine dökün. Doldurulmuş Pehlivanları da yan yana dizin.
* Üzerine sıcak suyu gezdirin.
* Önceden ısıtılmış 180 derece fırında patlıcanlar yumuşayana kadar, yaklaşık yarım saat kadar pişirin.
* Sıcak sıcak, yanında da şöyle bir ayranla oh mis!
İpucu: İmam Bayıldı'yı fırın yerine tencerede de kısık ateşte pişirebilirsiniz. Yanına da taze soğan iyi gider ha! Afiyet ola!
Nasıl buldunuz bu yeni üslubu? Okuyucunun daha çok keyif alacağını düşünüyor musunuz? Bir sonraki tarifimizi de bu şekilde mi hazırlayalım? Hangi yemeği ele alalım dersiniz?